19 Eylül 2012 Çarşamba

Ve Evren Genişliyor!

Bilinmeyen bir patlamayla başlayan ve sonra yoğunlaşan akıl almaz güç. Bir şeyler, bir şeyler ve oluşmuş evren. Ve genişliyor zamanla.  Olaylar aynı, tanıdık, aşina. İnanması güç bir şekilde, neredeyse küçük bir kopya. Değil mi ki patlayan zerre kavuşunca eşine, buluşan bütün genişler rahimde. Biçimsiz kan pıhtısı görevi için şekillenmeye devam eder ve manalaşır zihinlerde. O da karanlık bir evrendedir şimdi. Bildiği, bildiğini zannettiği tek evrende duyar, hisseder, tadar ve belki anlar ya da sadece içgüdüseldir yapılan onca hareketler. Tek bir fark vardır-belki de fark değil- görmez o sahip olduğu evinde, kim bilir belki de gerekli değildir. Çok eskiden, efsane kadar geçmişten, çok düşünen ve çok bilen bir adam ' insanı zincirlesen ve mahkum etsen gölgeye, sonra desen ki gel gerçeği göstereyim, bağlarını çözeyim , istemez, canı yanar ve reddeder gölgelerin sahibini' der*. Ve doğarken beşer ağlar, yumar aniden gözlerini, ışık canını yakar. Gelirken yeni yuvasına, parçalarken eski evrenini, dönüş yolunun kapısını ilelebet mühürler. Ve evren genişler! Ve Kitap, yeni evine giderken eskisi harap olacak der. Bildik bir hikaye bir kez daha kendini tekrarlar.


* Platon: Mağaranın Alegorisi

Hiç yorum yok: