4 Haziran 2012 Pazartesi

İyi, Kötü ve İnsan!

İnsanoğlu kurbanıdır her zaman iyi niyetinin. Zekası ve aklı, onu tüm canlılardan üstün kılsa da, içinde taşımak zorunda olduğu saflığı, yegane zayıflığı ve yiyeceği darbeler için yumuşak karnını oluşturmuştur. Mevcudiyetinde ki o eşsiz nur, gözünü kırptığı an yok eder kendisini. Ne zaman ki düşman, iyiliğin pelerinine bürünür, masumiyet maskesini takar, gözlerin, altındaki sırrı göremeyecek kadar ışıkla kamaşır, işte o an hilelerle seni istediği yola sürükleyen iblis zafere imzasını atmış olur.

İnsan ne kadar uyanık olursa olsun, hiç uyumayan bir rakibe karşı savaş naraları atamaz. Sürekli ayakta, seni her an gözetleyen, en ufak bir açığını yakalamak için sonsuz bir sabra sahip olan düşmanı yenmenin tek yolu, onun sahte iyiliğine aldanmamaktan geçer. Yaşamın düzeni, bütün yaratılmışlıkların  karşılıklı oluşunda yatar. Verdiğin kadar alır, aldığın kadar verirsin ve her iyiliğin de bir bedeli vardır. İçinde sahip olduğun zaafın farkında olduğun müddetçe gücünü korur ve kaybetmezsin ama ne acıdır ki kazançlar için de kayıplar gereklidir. Zeka ve akıl, iyiliğin gücünü yenmeye yetmez ve! Düşman bunu kullanmayı çok iyi bilir!

Hiç yorum yok: