16 Ocak 2012 Pazartesi

Mutluluk Nedir Ki!

Mutluluk, dağ eteklerinde yaşayan bir çobanın, koyunlarını sağ salim köyüne götürebilmesidir.
Mutluluk, yıllarca süren bir savaşta, çadırlarda yiyecek sıkıntısı çeken insanların o gün de karnını doyurmasıdır.
Mutluluk, bir ev kadınının, işlerini erkenden bitirerek kendine vakit ayırmasıdır.
Mutluluk, musluğu hiç görmemiş, hiç duymamış bir kimsenin ihtiyacı olan su için kilometrelerce yürüyerek, binbir zahmetle kuyudan suya ulaşmasıdır.

Mutluluk nedir ki!

Borsada hisseleri zararla başlayan kişinin günü karla kapatması, uzunca bir süre sırt üstü yatmak zorunda kalan hastanın kısa süreli de olsa yan tarafına dönebilmesi, küçük bir çocuğun yolda giderken parka denk gelmesi midir?

Nedir bu mutluluk ki, artık kalıplara dökülüp uğruna değerler biçilen. Olmazsa olmazlara dönüşen. Talepler çoğaldıkdıkça, kıymeti bilinmeyen...

Mutluluk şimdi çekirdeği alınmış meyve misali, bütününden ayrılmış. Gerçek, hayal dünyasında yaşamaya başlanmış. Tıpkı arkadaşlıkların sanal alemde yalan yanlış yaşandıkları gibi.

Oysa mutluluk, herşeydir, herşeydedir, heryerdedir.
Mutluluk, aramanı gerektirmeyen, çağırman için gözlerinin içine bakan bir gariban.
Mutluluk, seni bırakmayıp hep yanıbaşında olandır.

Hiç yorum yok: